NEDİR ZAMAN? TAYYI ZAMAN!
Einstain diyor ki Maddenin dördüncü buudu ZAMAN
Küfür Diyalektiğinin tanrısı olarak maddeye tapılan
Budur Zamana at gözlüğü takılan
ZAMAN madde üstü bir vakia maddeyi ayakları altına alan!
Kainatı, Güneşi gezegenleri klavye gibi parmakları altına alan
ZAMAN madde üzerine çekilmiş narin bir yorgan
Maddesiz tüm heybetiyle ayakta duran.
‘Bir vakia bütün vakiaları doğuran vakianın adı ZAMAN’
ZAMAN ışıktan bir çıkıntı, özü Nurdan sızan
Eğer doğru cevabı istiyorsan
Tasavvuf erbabından sorman
Tayyı ZAMAN yani ZAMAN içinde ayrı bir ZAMAN
Hayır maddenin beşinci boyutundan çok uzak olan
Tayyı ZAMAN!
Miraç dönüşü sonrası hala sıcacık misk kokan yorgan
SAMANYOLU
Uzay boşluğunda devasa bir Nehir
Ne Sakarya gibi yüz üstü sürünmekten bıkmış
Ne Fırat gibi gözlerini arşın boşluğuna dikmiş sırtını kaşımakla meşgul nede
derinliğindeki hazineleri gizleme kaygısı.
Ne koca Nil gibi kamburunda Firavunları gezdirmenin utancı
Ne Murat gibi muradını geçekleştirmek için yorulmak bilmez maraton koşusu.
Ne Dicle gibi dile geleceği günün kalp atışlarıyla heyecanlı.
Ne Olga gibi Sırbistan koşusu sonrası Ustada köprü darlık yapmak
Ne Amazon gibi insan etine susamış pirinalara ev sahipliği yapmak…
Ne gereği var geri kalanları anlatmaya
Nehirden Samanyolundan bahsediyordum ben
Rükusuyle, kıyamıyla dipsiz Arşın boşluğunda ebedi secdesini yapan
Hemen yanı başında Geylani Hazretlerinin Keramet çadırları
Biraz ötede piknik ateşinin alevleri, sönmek bilmeyen, ateşin yakamadığı aşk ateşlerini
tutuşturan Mevlana.
Topoğrafyacılığı ile bulunduğu ve bilinmez makamları en ince detayına kadar anlatan
Rabbani Haritası
Oto pilota takılmış sürekli karanlık bölgeleri aydınlatan Gazalinin Havai Fişekleri
Arabi Hazretlerinin yudumladığı kırılması imkansız aşk kadehlerindeki dudaklarının izi.
Razi Hazretlerinin ince eleyip çok sık dokuduğu her an sergiye hazır İrşad Kilimleri
Ahh biraz ötede Üstadın hazırladığı Zırh bütün silahlara meydan okuyan
ve elinde küfrün belkemiğini kıran elmastan kılıç.
Ustadın hemen yanıbaşında altın zincirin son halkası.
Düğün tarihi (İnşallah) Firdevs’te saklı…
Bilmem zaman var mı hepsini bir, bir saymaya
Ne uzatayım hepsi bu beş saniyelik Samanyolu seyahati.
İLHAMLAR
Rabbani ilhamlar süreklidir davet eder seni meşru dairede düze
Melek’i ilhamlar geçicidir, konuşur vicdanınla eder seni Pakize
Getirmek istiyorsan şeytanı ve nefsini dize
Al ikisinde mercek altında analize
Nefsin ilhamları süreklidir ara vermez, gayrı meşru dairede getirmek ister seni dize
Şeytanın ilhamları gel, gitler yapar acelecidir çalışır nefsinle el ele, eder seni
kepaze.
SIRAT MARATONU
Sırat kurulmuş koşulacak mekan ve mesafe belli
Özür kabul edilmiyor ‘Maratona’ girmek zaruri
Geri adım atmak yok artık hep ileri
Kimileri ’ kan terliyor’ kimileri misk ve amber misali
Sırat ‘usturaya benziyor mavi şimşekler misali’
Misk terleyendenler geçiyorlar Sırattan sanki uzay boşluğunda yürüyorlar misali
Kan terleyenler yaklaşınca köprüye yerçekimi başlıyor paldır küldür ateşe
Ebediyet madalyonu veriliyor sıratı geçen her ferde
Bu son olimpiyat yapılacak antrenman yok artık gerisi Allah’ın merhametinde.
RİSALEİ NUR KÜLLÜYATINA DAİR
‘Ben sana vurgunum’
SÖZLERİN Süpernovalarında
LEMALARIN ‘Şimşeksi mas mavi usturalarında’
ŞUALARIN Kıp kızıl lazer ışınlarında
‘Sana vurgunum’
MEKTUBATIN Hapishanelerinde
LAİKALARIN Sürgünlerinde
‘Sana vurgunum’
İŞARETUL İCAZIN Misk kokan tefsir ilmini ‘tuşa’ getiren sahifelerinde
Sikkeyi Gaybi sırlar perdesinin ardındaki cilveli gelininde
Lo ben Onu hapislerde, sürgünlerde sevmişim
Sevdam bu benim buğu, buğu.
SEYDA’M bu huzur Kılavuzu
HİKÂYECİK
Zatın biri bir köşk yaptırmış dağ başında
Bir de güzel kokulu bir GÜL ekmiş bostanına
Vasiyetten Oğluna
’Sakın gece olsun gündüz olsun her an, bahçeni bu çiçeksiz bırakma bir an’
Aradan zaman geçmiş evlat köşkün çevresini çiçek bahçeleri haline getirmiş.
Deniz demeden kıta demeden, getirmiş çiçekler Dünyanın her yerinden
Ata yadigarı çiçek kaybolmuş çiçeklerden
Bürgün neme lazım diyerek söküp atmış çiçeği bahçeden
Daha üç gün geçmeden…
Bostan dolup taşmış, haşerelerden
Anlamış o zaman Çiçeğin gerçek değerini
Güzel kokusuyla haşereleri defettiğini.
Başlamış babasının ecza dolabını karıştırmaya
Şu dörtlüğe rastlamış mektuplar arasında
’’Söküp atmak istediğin sünneti ResulAllahdır
Onsuz kalpler derbeder insanlar virandadır
Sökülür mü ey beyhude kalpteki GÜL SÜNNETİ MUHAMMED (SAS)
Donat kendini O çiçekle İnşallah Ahirette Efendimizden Şefaat’’
2010-2013 arasi
EMANET
Beden sana emanet sen emanetçi
Sorulacak senden organların her icraatı
Emanete itaat varsa Muhammed (SAS) Ahlakı ile
Biiznillah hesabın kolay olur ’’Tebessüm ’’ eden Rabbinin izni ile.
Kan uyumaz. Sakın akıtma kan.
İnsan uyur kan uyumaz
Eğer uyuyacak olsa kan,
Cesetler Güruhuna döner insan
Sakın kan akıtayım diye geçirme tertemiz aklından
Sen Vicdan sahibisin ey insan
Merhametinin Anlından da muştulasan
Sakın akıtma kan
Dünya fani ihtiyarlıyor sonu gelecek bir gün belli
Kan akıtan caninin katli
Onun yanına kalır mı yani
Ey beyhude parmağı tetikteki cani
Akıtırsan damarlarda dolaşan kanı
Kan uyumaz
Arar bulur sorar bir gün hesabını
Kanlarda binlerce ciltlik bilgiler var
Uyumayan kanı akıtırsan bulana kadar seni arar
Sen uyurken o nöbet tutar
Sakin akıtma kan
Şeriat te uyumaz
Erteler belki hesap gününü
Adli Mutlaktır Rabbim
Sorar yaptıklarının hesabını
Selam olsun onlara
Barışı elinden ve eteğinden öpenlere
Anlından öpmek çok kolay
Selam onlara ki Kan kusup kızılcık şerbeti içtim diyenlere.
Ocak 13 2013
ULU BATLI HASAN
’Gel sultanım gel’ diye haykırdı dikerken sancağı Bizanslıların burcuna
’Bak Efendimiz(SAS) burada; teftişte kale burçlarında.
TERÖR
Asıl terör odur ki kalplerdeki pak ve masum İmanı siler
Hiçlik melodileriyle Cehenneme davet eyler.
SALAVAT
Hor görülmek, tepelenmek daha neler, neler, boş ver bunları kenara at
Her zaman olduğu gibi düşürme dilinden salavat.
EBU BEKİR (RA)
Şöyle hitap etti Ebu Bekiri Sadık ra:
”Allahı idrak edememeyi, İdrak etmek, Onu idrak etmektir’’
Eğer anladıysan bu sana Dünyalar dolusu kitap bilgisine denktir.
İFLAS
Elde avuçta ne varsa hepsini kaybettim gitti elden
Asıl İflas odurki kalpteki İmanını kaybeden
YAVUZ SULTAN SELİM
Issız, vahşi, kuytu, susuz ve pusulasız sahralarda süvariler yol alır
Ansızın Yavuz iner attan. Önden giden Peygamber, O Sevgililer Sevgilisini takibe alır
İRŞAD
Binlerce defa Dünyaya gelme şansı bana verilse
Bedenim ve Ruhum İrşad tan başka hiç bir şey düşünmese
OKYANUSUN GÖZYAŞLARI
Okyanusun hıçkırıklara bayraktarlık yapması altındaki volkanik hararetli kalbinden
Gözler var kupkuru çöle dönmüş , habersiz, ne Dünyadan ne Ahiretten
UYUR GEZER
‘Görmek inanmaktır’ diyor küfür ehli beyzade
Hiç düşündümü Uyur gezer Kulunu nasıl gezdiriyor karışık labirentte?
DERİN “Devlet”
Dudaklarda mırıldanan kelime Derin
Asayiş, emniyet, güvenlik Derin
Kargalar gaklıyor Derin Derin
İddia var hoşaf tasından çıkarılan incinin geldiği Okyanus Derin.
Timsahlar ağlaşıyor derin derin
Çıngıraklar örgüt kurmuş içeriği derin mi derin
Derin denilen asık suratlı merhametsiz hain.
Diz boyu zift, katran ve kafalardan kalplere akıtılmak istenilen irin.
İRADENİN HAKKI
Koca Mehmet Akif Mısırda görünce Firavun lelşerini
Dediki: ‘Beşerin Hakkı beka emeli ama bu ne taşta ne leşte istenmeli’
Irade dediğin budur, İradenin hakkı işte böyle verilmeli.
KEMENT
Ey Aya kement atan adam bir an dur
Eller ve ayaklar kementli demokrasiden dem vur
Diller kementli hadi yeni entrikalar savur
İnsan kılıklı yaratıklar her yerde ne ruh var ne huzur
Bakalım Aya zeytin dalı koyacak gençlik ne zaman vuku bulur
O gençlikki Efendimizin takipçisi olur.
HAYAL HIZZI
At nallarının sesi koşu hızzı
Motor sesleri makine hızzı
Uçak sesleri ses hızzı
Onun ötesi ışık hızzı
Bizdeki Hayal hızzı
…..
Mekanı Cennetler hazzı
Ey 21 yüzyılın hırsızı
Bilmem anlıyormusun sendeki ışıktan hızlı hayal hızzı.
Bu gerçek olur eger takip edilirse ResulAllahın sas ayak izi
HAYAL
Hayal et bakalım hayalın içinde başka bir hayal
Beceremez durursun orda öyle kala kal.
GÖZ
Görülen nesne şöyle dile geldi gururlu göze
Ye Göz kendini kendini göremiyorsun, bak şimdi geldin dize.
BANA AĞLAMAYI ÖĞRETEN ÖĞRETMEN
Ey Altın silsilesinin son halkası olan Nur
Sen ağlayınca , Vicdan ağlar, Akıl ağlar, Kalp ağlar hüngür, hüngür
O kupkuru gözlerki kendi kendisini görmekten mahrum
Kapatır kepenkleri, gömer kendisini mahzenin karanlıklarına paldır küldür.
SINIR
Rabbim nasıl deyip sakın hayalinde canlandırma
’Canlandırdığın herşey perdedir’ ONA.
Eğer Rabbini bilmek isterse Insan
Mutlaka Cennetlik ola.
KILAVUZUMUN AŞK TARİFİ
’ Aşk Mekan üstü lahuti bir ışık veya kor
Tecellisi Nur içi buğu buğu huzur
Çevresi Sevgili Kokusuyla buhur buhur
Fitili Sonsuzun çerağından tutuşturulur.’
Enigma olarak bilinen Aşkın en mükemmel tarifi budur.
2008-2010