Üşüyorum bir meşale gibi, tir tir titreyerek,
Bu temmuz sıcağında.
Sıtma nöbeti değil bendeki,
Gönlüm üşüyor annem.
Gönülleri ısıtan Güneşler Güneşi Efendimiz nerede?
Gönlüme sesiyle sarılabilen birilerini arıyor gözlerim annem!
Kendisini hiç görmediğim rahmetli babam geliyor aklıma.
Bir ân yağmur yağsın istiyorum gökyüzünden,
Kimse görsün istemiyorum ağladığımı,
Göz kapaklarıma düşsün yağmur damlaları,
Bârân senfonisi eşliğinde …
Bedenim değil rûhum sırılsıklam olsun.
Maddî ve ma’nevî âlemin, kesiştiği noktada,
Vicdânmış onun adı o kesişen nokta,
Bu kadar vicdânsızlar arasında.
Bir şeyler arıyor gözlerim…
Hislerimin tercümânı olacak mikrofon nerede?
Veya nerede gönül dilimin sözlüğü?
Ne önemi var, onlarca dil bilmenin?
Gönül dilini bilmedikten sonra…
En sevdiklerim bile uçurum,
Babaannemin sımsıcak kucağı geliyor aklıma,
Bu Temmuz sıcağı ortasında,
Ben ise üşüyorum annem!
Bir meşale gibi tir tir titreyerek…
15 Temmuz 2019 saat 02.40